Submitted by: muyar   Date: 06-10-2017 08:10
Cümlenin Öğeleri

  

Parts of Sentence /Cümlenin Öğeleri

Cümle yargı bildiren en küçük dilbilgisi öğesidir. Cümle kuruluş kuralları dilden dile değişmektedir. Dolayısıyla Türkçedeki cümle kuruluşu ile İngilizcedeki cümle kuruluşlarında da farklılıklar vardır. İngilizce cümle kuruluşu farklı bir sayfada anlatılmıştır. 

İngilizce cümle kuruluşu konusunda daha ayrıntılı bilgi almak için TIKLAYINIZ !!!

 Her dilde cümle çeşitli öğelerden oluşur. İngilizcede de cümleyi oluşturan öğeler aşağıda verilmiştir. Bu öğelerin büyük bir çoğunluğunun Türkçe kullanımları da aynıdır. Aşağıda verilen cümlenin öğelerini ve açıklamalarını dikkatle inceleyiniz.

  • Nouns /İsimler :

Canlı veya cansız varlıkları adlandıran kelimelere isim denir. Bir cümledeki “subject — özne” ve “object — nesne” isimdir.

 Ali goes to school.    Ali okula gider.
noun                 noun       isim   isim

Ayşe is reading a book.    Ayşe bir kitap okuyor.
 noun                          noun        isim           isim

  • Subject /Özne :

Özne cümlede eylemi yapan kişi, eşya ya da hayvandır. Tüm isimler ve şahıs zamirleri bir cümlenin öznesi olabilir.

 I work in a fabric.    Ben fabrikada çalışıyorum.
S                                    Özne

She is a secretary.    O secreterdir.
   S                                   Ö

We live in Istanbul, etc.    Biz İstanbulda yaşıyoruz, gibi.
  S                                               Ö

  • Pronouns /Zamirler :

İsmin yerini tutan kelimelere Zamir denir. Şahıs zamirleri cümlede özne görevi görürler. Türkçedeki “ben, sen, o, biz, siz, onlar” anlamında kullanılan zamirlerdir.

Pronouns / Zamirler konusunda daha detaylı bilgi için TIKLAYINIZ !!!

Ali — he

Ayşe — she

Ali ve Ayşe — they

He, she ve they kelimeleri “Ali”, “Ayşe” ve “Ali ve Ayşe’nin” yerine kullanıldığı için zamirdirler.

Ali is a footballer. — He is a footballer.

Ayşe is secretary. — She is a secretary .

Ali and Ayşe are friends. — They are friends.

 

  • Verb /Yüklem (Fiil) :

Cümlede iş, oluş, hareket bildiren ya da durum anlatan sözcüklerdir.  İkiye ayrılırlar:

  1. İsim Cümleleri : Yüklemi (fiili) isim. Sıfat ya da zarf soylu olan cümlelerdir. İngilizcede bu cümleleri oluşturmak için “be” kullanılır.

I am a doctor. Ben doktorum.

They were at home yesterday. Onlar dün evdeydiler.

It is eight o’clock, etc. Saat sekiz, gibi.

Be” nin zamanlara (tense) göre çekimleri daha ayrıntılı incelemek için TIKLAYINIZ !!!

  1. Fiil Cümleleri :

Yüklemi fiil olan cümlelerdir. Burada dikkat edilmesi gereken durum, İngilizcede Esas fiil ve Yardımcı fiil olarak cümlede iki ayrı sözcüğün bulunmasıdır. Esas fiiller cümlede eylemi ifade eden fiillerdir. Yardımcı fiiller ise cümlenin zamanını (tense) oluşturmak, cümleyi olumsuz veya soru cümlesi olarak oluşturmak için kullanılır.

I am going to school.     Ben okula gidiyorum.
  Y. F.  Es. F.

Bu cümlede “am” yardımcı fiil, “go-gitmek” esas fiildir.
 

Did you watch the film on TV last night?    Dün akşam TV deki filmi seyrettin mi?

Bu cümlede “did” yardımcı fiil, “watch-seyretmek” esas fiildir

 

Esas fiiller cümlede eylem ifade ederler ve zamanlara göre kullanımlarında 3 halde bulunurlar. “Present –  Fiilin 1. Hali”, “Past – Fiilin 2. Hali (GeçmişHali)”, “Past Participle – Fiilin 3. Hali”. Bu halleri ifade ederken fiiller “Regular – Düzenli” ve “Irregular – Düzensiz” fiiller olarak ikiye ayrılırlar.

 

Regular – Düzenli, 2. ve 3. hallerinde sonuna “–ed” alan fiillerdir.

 

Visit — visited

Want — wanted

Clean — cleaned

Study — studied, etc.

Irregular – Düzensiz fiiller ise sonlarına “-edalmayan, her hali farklı olabilen adı üzerinde düzensiz olan fiillerdir.

Go — went — gone

Come — came — come

Do — did — done

Cut — cut — cut

Be (am, is are) — was / were — been, etc.

Irregular – Düzensiz fiillerin tam listesini ayrıntılı olarak incelemek için TIKLAYINIZ !!!

 

  • Adjectives /Sıfatlar :

İsimleri niteleyen kelimelere Adjective / Sıfat denir. Sıfatlar isimlerin renklerini, durumlarını, biçimlerini, miktarlarını ve sayılarını, nasıl olduklarını belirtirler.

This is an expensive car. Bu pahalı bir araba.
                           Adj.                       Sıfat

“Nasıl araba? Pahalı bir araba. “Pahalı” kelimesi arabayı niteliyor.”

 

The students are inteligent. Öğrencilerzekidir. (“Zeki” kelimesi öğrencileri niteliyor”)
                                 Adj.                               Sıfat

 

  • Object Complement  /Nesne – Tümleç :

Yüklemin belirttiği işten etkilenen sözcüktür. “ne, neyi, kim, kime” sorularına cevap verir. Tüm isimler ve nesne zamirleri tümleç olarak kullanılabilir. Bir cümlede birden fazla tümleç kullanılabilir. Türkçede olduğu gibi İngilizcede de “Direct Object -  Düz Tümleç (Nesne)” (Eylemden direk olarak etkilenen) ve “Indirect Object – Dolaylı Tümleç” ” (Eylemden dolaylı olarak etkilenen) olarak ikiye ayrılırlar.

 

My uncle bought me a motorbike.  Amcam bana bir motosiklet aldı.
                         Ind. Ob.     D. Ob                   D. Tüm          Nesne

Yukarıdaki cümlede satın alma işleminden doğrudan etkilenen bisiklet olduğu için Direct object – Nesne motorbike’dır. Dolaylı olarak etkilenen “me” olduğu için bu kelime “Indirect Object – Dolaylı Tümleç’tir.

 

He saw me two days ago. O iki gün önce gördü beni.
             D.Ob                                                                   Nesne

 

My son send me a letter.     Oğlum banabir mektup gönderdi.
                     Ind. Ob   D. Ob                    D. Tüm.      Nesne

 

  • Adverbs /Zarflar Belirteç :

Genellikle fiili niteleyen kelimelere zarf — adverb denir. Fakat zarflar sadece fiilleri nitelemez sıfatları ve diğer zarfları da nitelerler ve onların anlamlarını pekiştirip tamamlarlar. Yer – yön, tarz, tekrarlılık, zaman ve sebep ifade ederler.

 

The students in the school garden climbed the tree easily. Okul bahçesindeki öğrenciler ağaca kolay bir şekilde tırmandılar. (Tarz)
                                                                                   Adv.                                                                                      Zarf                                                               

Ali drives carefully.  Ali, dikkatli bir şekilde arabayı kullanır. (Tarz)
                     Adv.                             Zarf

We are stil walking.  Hala yürüyoruz. (Tekrarlılık)
            Adv.                    Zarf

Adverb of Time /Zaman Zarfı :

Eylemin yapıldığı ya da yapılacağı zamanı belirten sözcük ya da sözcük gruplarıdır. Zaman bildiren edatlarla (Prepositions of time) beraber ya da tek başlarına kullanılabilirler.

 

Zaman bildiren edatlar (Prepositions of time) hakkında daha ayrıntılı bilgi için TIKLAYINIZ !!!

 

We were at school at eight o’clockyesterday.      Dünsaat sekizde okuldaydık.
                                  Adv. time             Adv. time         Z. Zar.  Zaman Zarfı

My son was born in 1988.     Oğlum1988’de doğdu.
                            Adv. time                 Zaman Zarfı

Teacher has just come school.   Öğretmen okula şimdi geldi.
                Adv. time                                                      Zaman Zarfı

My friend take a tripsoon.      Arkadaşlım yakında seyahate çıkacak. (Zaman)
                              Adv. time                      Zaman Zarfı

 

Adverb of Place / Yer Zarfı :

Eylemin yapıldığı ya da yapılacağı yeri belirten sözcüktür. Yer bildiren edatlarla (Prepositions of place) beraber ya da tek başlarına kullanılabilirler.

 

Yer bildiren edatlar (Prepositions of place) hakkında daha ayrıntılı bilgi için TIKLAYINIZ !!!

My notebooks are on the desk.    Defterim masanın üzerinde.
                                Ad. Place                                     Yer Zarfı

We were at school yesterdayDün okuldaydık. (Yer ve zaman)
               Adv. Place    Adv. time  Zaman Z.  Yer.Z.                 

My father saw your father in Istanbullast weekend.  (Yer ve zaman)
                                            Adv. Pl.           Adv. Time

Babam senin babanı geçen haftasonuİstanbuldagörmüş. (Yer ve zaman)
                                       Zaman Zarfı           Yer Zarfı

They invited me for coffee.      Beni çaya davet ettiler. (Sebep)
                              D.Ob.                      Nesne

I went to Ankara  to see my son.  Ankaraya oğlumu görmeye gittim. (Sebep)
                              D. Ob.                                                          Nesne

  • Preposition /Edat İlgeç :

Preposition’lar, kelimeler ve kavramlarda arasında çeşitli yönlerden ilgi kurup bunları belirterek anlamlarını tamamlayan kelimelerdir. Türkçe’de preposition (fat) lar kelimenin sonuna gelirken İngilizce‘de kelimenin önüne gelir:

Ali writes with a pencil.   Ali bir kalem ile  yazar.
                  Prep.                                           Edat

The weather is warmer inside the house.  Hava evin içinde daha ılıktır.
                                       Prep.                                              Edat

  • Sentence / Cümle :

Cümle, tam bir fikir bildiren sözcük ya da sözcüklerdir. Bir cümlede en azından bir Subject (Özne) ve bir Verb (fiil) bulunur fakat  daha uzun cümlelerde yukarıda bahsedilen diğer cümle öğeleri de bulunur.

The students play.
       Subject       Verb

The students play football
     Subject        Verb   Object

The students play football in the school garden.
      Subject         Verb   Object  Prep. Adverb of Place

The students play football in the school garden today. etc.
     Subject         Verb   Object  Prep. Adverb of Place  Adverb of Time

Cümleler iki kısma ayrılırlar:

  1. Main Clause (Ana Cümle): Anlamlı, tam cümledir. Anlamı yarım kalmamıştır.

I had had my breakfast. Kahvaltı yaptım.

Bu cümlede anlam tamamlanmış, yarım bırakılmamıştır.  (Main Clause)

  1. Sabordinate Clause (Yan Cümle): Anlam tamamlanmamıştır, cümle yarımdır.

Before I left home. Evden çıkmadan önce. Bu cümle yarım kalmış, tamamlanmamıştır. (Evden çıkmadan önce … NE?) (Sabordinate Clause)

 

I had had my breakfast before I left home. Evden çıkmadan önce kahvaltı yaptım.
          Main Clasuse           Sabordinate Clasuse

I will watch a film on TV when I get home.    Eve gidince TV de film izleyeceğim.
         Main Clasuse            Sabordinate Clasuse

When I arrived home he was studying. Eve geldiğimde ders çalışıyordu.
    Sabordinate Clasuse         Main Clasuse

 

Comments: (0)

Ratings: